Günümüzde birçok kişi mutsuz ve ne istediğinden emin değil bu yüzdende doyumsuz ve tatminsiz. Topluma da kendinede yararsız. Bu olayı aşmamız için öncelikle kendimize isteklerimiz doğrultusunda hedefler koymalıyız ve bunları gerçekleştirmek için elimizden geleni yapmalıyız. Belkide birçoğunuzun aklından bu kadar kolaymıdır ekonomik bunalım işsizlik.. vs. gibi düşünceler geçiyorudur fakat bi insan isterse herşeyi yapabilir yeterki kendini farkında olsun...
Bir bireyin topluma yararlı hale gelebilmesi içinde öncelikle kendini kendi gizil güçlerini farkına varması gerekir. Ne zamanki kendi istekleriyle tolplum arasında bir bağ kurarsa işte o zaman kendini gerçekleştirmiş olur yani kendini ve toplumu seven hayattan zevk alan bir birey haline gelir.
Tamam;insan kendini gerçekleştirmeli ama nasıl?
YanıtlaSilİnsanın kendini gerçekleştirmesinin önündeki engelleri koyan sistemin bizzat kendisi.Yaşamın tüm alanlarında bireyin kılavuzu sistemin araçları.Aile ve okulda başlayan bu kılavuzluk yaşamın tüm alanlarını kaplamaktadır.Birey kendini mutsuz hissediyorsa kılavuzunun çizdiği yol haritasındandır.Kılavuzu karga olanın burnu .......kurtulmaz derler.Bu kılavuzluk insanın toplumsal yanlarını tek tek budayıp;atomize ederken,mutlu insanı ya da daha açıkçası kendini ifade eden insanın yaşam şiarını tüketiyorum öyleyse varıma indirgemiştir.Kredi kartlarınız kasadan geçerken sorun çıkarmıyorsa varlığınız tescillenmiş demektir bu sisteme göre.Bu yabancılaşmanın zirvesidir.
"Balık baştan kokar." gibi bi durum söz konusu sistem evet ona döndü sadece kendimizi düşünüp ona göre hareket eder hale geldik toplumsallığı ve sosyal devlet anlayışını bi kenara ittik ve bu bizim gerilememizi ve güçlü olanların güçlerini istedikleri doğrultuda kullanmalarına olanak verdi. Bu durumu aşmamız için kendimizi toplumumuzu ve olanaklarımızı iyi tanımamızda yarar var. Nerdeyse yoktan var edilen bi ülkenin biçok kişiye ve devlete peşkeş çekilmesini önlemek bizim elimizde.
YanıtlaSilÖncelikle yanlız olmadığımızı düşünmeliyiz aynı dertlerden muzdaribiz aydınlarımızın kalemi kırık gönülleri kırık aman bizim başımızada bi iş gelmesin diyerek onalar bizim hakkımızı ararken biz onalrın karşısında dikildik. Kulak vermedik ne dediler niye seslerini kestiler kılavuz olarak kargaları tercih ettik. Aklımızı başımıza toplamanın zamanı geldi üç kuruşluk menfaat oy vermemenin zamanı.
YanıtlaSilAslına bakarsanız devletin olduğu yer sorunludur.Sosyal devlet;sosyalizm uygulamalarının yaşadığı dönemlerde,kapitalizmin emekçilere sosyalizme yönelmelerinin önüne geçme bağlamında verdiği tavizlerin kendisinden başka şey değildir.Üstelik bu sömürülen coğrafyalardan aktarılan kaynaklarla sağlanıyordu.Sosyalizm uygulamalarının sona ermesinden sonra zaten bu yanına gerek kalmamıştı ve tam da bu noktadan itibaren yaşamın tüm alanları kapitalizme pazar olarak sunuldu.
YanıtlaSilElbete ezilenler ekonomik,demokratik haklarının mücadelesi vermeli,verecek inanç kaldıysa!!
Aydın yaşadığımız coğrafyalardan birinin adıdır.Kapitalizmin hizmetinde olmayanı kaldı mı!Nerde o eski aydınlar!Nedense sadece kendi diplerini aydınlatıyorlar.Kapitalizm yenemediğini ortağı yapar!Ona karşı çıkan bu coğrafyada kaç aydın kaldı ya da kalanların sesini kim duyuyor!
Toplumsal bilincin olmadığı yığınlar kolay yönetilirler ve bu coğrafyada toplumsal bilincin oluşmasına asla izin vermediler.
Çözümü olmayan bi sorunun olduğunu zannetmiyorum yeterki bi yerde yanan bi ışık olsun... Türküyeyi yoktan var eden bir Atatürk eğer o kadar işgale bizim hepi topu gücümüz ne deseydi bugün bi Türkiye cumhuriyeti olmazdı.
YanıtlaSil