Bu Blogda Ara

10 Ekim 2012 Çarşamba

Her şerde bir hayır vardır derler de insan katlanır olur biraz daha yaşadıklarına. Ama insanlar arasında ki uçurumu gördükçe bu kadarı da olmaz dedirtiyor. Tamam her sıkıntı her zorluk insana olgunluk katar fakat göz göre göre açlıktan ölenler, işsizlik yüzünden gençlerin yolunu çizememesi, gidererek mutsuzluğa ve ümitsizliğe kapılmaları, evine ekmek götüremeyen babalar, çocuğuna bayramlık alamayan anneler.... Nasıl bu derece kör olabiliyor gücü elinde tutanlar. Kalpleri ve vicdanları nereye saklanmış. Birileri dünyaya kazık çakacakmışcasına herşeyi avuçlarında tutma, tuttuklarını kimseyle paylaşmama derdinde. Birileri geçim derdin de. Diğerleriyse açlık sınırında...
Yaşamak dediğimiz nedir ki? İnsanı gerçek anlamda ne huzurlu hissettirir yada gerçek mutluluk nedir? Mal mı, eşya mı, para mı, yemek mi, yoksa ne?

2 yorum:

  1. Yaşamın içindeki çelişkilere rağmen kendini mutlu hissedenlerin (eğer mutluluk varsa!)insanlaşma ile sorunu var demektir.Huzurlu olmak bence tam da bunun tersi,çelişkilere rağmen çelişkilerin yok edilmesi uğruna mücadele eden biri olasılıkla huzurludur.Mutluluk,insanın kendini gerçekleştirdiği,özgürlüğün ve adaletin olduğu bir dünyada gerçekleşebilir.O zaman zaten kimse mutluluğun ne olduğunu merak etmeyeceği gibi,mutluluğu da bilmeyecektir.Buna mutluluğun aşılması da diyebiliriz.
    İnandıkların uğruna savaşıp,inançlarını yaşıyorsan huzurlusundur.Umutsuzluk yasak...Umut iyi bir şeydir.Huzur umutda Özgür.:)

    YanıtlaSil
  2. Adalet... Balık baştan kokar derler ya öyle öncelikle adaletli yöneticilerin olması gerekir. Kim ve ne olduğuna bakmaksızın herkese hatta doğaya bile saygıyla ve eşitçe yaklaşan,
    kendisi dışında ki canlıların mutlu olduğunu gördükçe mutlu olan huzuru o tarz olaylarda arayan,
    sürekli çemkirmek yerine yapıcı çözümler getiren, kendinden önce halkını düşünen yöneticiler...

    YanıtlaSil